Acil Çalışma: Alt yapının arızalandığı durumlarda yola ya da çevreye zarar vermemesi için hızlı bir şekilde müdahale edilerek yapılan çalışma.

Açık İhale Usulü: Bütün isteklilerin teklif verebildiği ihale usulü.

Afuyman: Köprü ayaklarında zamanla oluşan oyulma

Agrega: Oldukça sert kum, çakıl veya kırma taş gibi maddelerin çimento veya bitüm ile karıştırılarak beton, harç sıva veya asfalt elde etmeye yarayan doğal kaya materyal; kırma taş.

Akışkanlaştırıcı: Betonda aynı kıvamın veya işlenebilirliğin daha az su ile elde edilmesini sağlayan kimyasal katkı malzemesi.

Alçak Şasi Yarı Römork: Yerden yüksekliği azaltılmış, ağır taşımalar için özel römork.

Aliyman: Viraj bulunmayan doğru hat, yolun proje yatay hattındaki doğrusal kısmı.

Alt Geçit: Taşıtların ya da yayaların anayolun bir yanından öbür yanına, anayolu kullanmaksızın ve anayoldaki gidiş gelişi aksatmaksızın güvenle geçebilmelerini sağlayan ve anayoldan daha aşağı düzeyde bulunan geçit.

Alternatif Teklif: Bir ihalede aynı aday veya istekli tarafından ihale konusu malin teknik şartnamesinde belirlenen asgari özellik ve şartları sağlamakla birlikte, birbirinden farklı teknik özelliklere sahip ürünlerin, asıl teklifin yanı sıra alternatif olarak sunulması.

Altyapı: Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik, gaz, peyzaj, çevre ve ulaşım gibi tesisatın tümü.

Altyapı Koordinasyon Merkezi: Şehrin içme suyu ve kanal projeleri ile elektrik, gaz, telefon, TV bağlantı hatları projeleri, hafif raylı sistem, metro enerji besleme projeleri, merkezi ısıtma kanalları gibi genel olarak yer altından geçebilecek bütün tesisler ile yollar ve kaplama hizmetler için gerekli izinler verilip, çalışmaların denetimini sağlayarak bir koordinasyon içinde sonuca ulaştıran birim.

Altyapı Tesisi: Bir yerleşim bölgesi ve sanayi kuruluşu için gerekli olan ulaşım, iletişim, elektrik, su kanalizasyon, içme suyu şebekeleri ve bunların arıtma tesisleri gibi yapıların tümü.

Ana arter: Trafiği yoğun olan ana yol.

Ana Yol: Ana trafiğe açık olan ve bunu kesen karayolundaki trafiğin bu yolu geçerken veya bu yola girerken, ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği işaretlerle belirlenmiş karayolu.

Araç Takip Sistemi: Posta vb. gibi amaçlar için kullanılan araçların, GPS ve GSM-GPRS teknolojileri kullanılarak sayısal haritalar üzerinde izlenmesi, raporlanması, araç takip bilgilerinin (hareket saatleri, nerede oldukları ve ortalama varış süreleri vb.) monitörlerden takip edilmesini sağlayan sistem.

Arazöz: Yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç, su tankı.

Asfalt: Ana maddesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım, siyah renkte şekilsiz bir cins bitüm.

Asfalt Betonu: Belirli gradasyondaki agrega ve filler ile bitümlü bağlayıcının belirli şartlarda birleşiminden meydana gelen yüksek niteliğe sahip sıcak karışım.

Asfalt Distribütörü: Bitümün su içinde uygun emilgatörler aracılığıyla dağılmasından oluşan malzeme.

Asfalt Kaplama: Mineral agrega ile bitümlü bağlayıcının karışımından elde edilen yol kaplaması.

Asfalt Kazıyıcı: Ömrünü tamamlamış bitümlü sıcak karışım tabakalarının kazınması amacıyla kullanılan araç.

Asfalt Plenti: Bitümlü sıcak karışım üretmek için yapılmış tesis.

Asfalt Yol: Karışım formülüne göre, kırılmış ve elenmiş değişik gradasyonda, agrega ile bitümlü bağlayıcının asfalt plentinde karıştırılarak, temel üzerine prajesindeki profil ve en kesitine uygun olarak yapılan yol.

Asfalt Yüzey Tabakası: Bir asfalt kaplamanın genellikle aşınma tabakası olarak da isimlendirilen en üst tabakası.

Astar Tabakası: Emici bir yüzeye uygulanmış düşük vizkositeli sıvı asfalt.

Aşındırıcı: Kar ve buz mücadelesinde kullanılmak üzere, en büyük dane boyu 9,5 mm’den büyük olmayan elenmiş kum, kırılmış, elenmiş ocak taşı, cüruf v.b gibi malzeme.

Aşınma Tabakası: Binder tabakası üzerine gelen ve üst yapının en üst tabakasını oluşturan bitümlü sıcak karışım tabakası.

Ayrık Sistem Kanalizasyon: Atık su ve yağmur sularını birbirinden ayrı olarak toplanmasını sağlayan kanalizasyon sistemi. Evlerden ve endüstri yapılarından gelen atık sular ile bu meskun bölge içerisine düşen yağmur sularının ayrı kanallarla uzaklaştırıldığı kanalizasyon sistemi.

Ayrılma Şeridi: Bir platformdan ayrılacak olan bir taşıtın, hızlı trafik akışından ayrıldıktan sonra, ilerideki kurba güvenle girmek için yavaşlamasını sağlayan bir hız değiştirme şeridi.

Baba Taşı: Köprü başlarına ve korkuluğun başlangıç kısımlarına konulan özellikli taş.

Baca: Alt yapı tesislerinin bakım, onarım ve denetiminde kullanılmak için yapılmış giriş deliği.

Bağlantı Kanalı: Atık su kaynağının atık sularını kanalizasyon şebekesine taşıyan parsel bacası ile kanalizasyon şebekesi arasındaki kanal.

Bağlantı Yolu: Bir kavşak yakınında karayolu taşıt yollarının birbirine bağlanmasını sağlayan, kavşak alanı dışında kalan ve tek yönlü trafiğe ayrılmış olan yol.

Banket: Yaya yolu ayrılmamış karayolunda, taşıt yolu kenarı ile şev başı veya hendek iç üst kenar arasında kalan ve olağan olarak yayaların ve hayvanların kullanacağı, zorunlu hallerde de araçların faydalanabileceği bölüm.

Beko Kepçe: Traktör gövdesi üzerinde, önünde yüklemeyi sağlayan kepçe, arkada kazıcı kısımdan oluşan iş makinesi.

Beko Loder: Traktör gövdesi üzerinde, önünde yüklemeyi sağlayan kepçe, arkada kazıcı kısımdan oluşan iş makinesi.

Beton Mikseri: Hazır beton santralindeki boşaltma sisteminden aldığı betonu şantiye sahasına karıştırarak taşıyan motorlu taşıt.

Binder Tabakası: Temel tabakası üzerine gelen bitümlü sıcak karışım tabakası.

Bitüm: Ham petrolün rafine edilmesinden elde edilen ya da doğal asfalt olarak bulunan yol kaplamasında, kağıt ve çatıların su geçirmek duruma getirilmesi gibi çeşitli yerlerde kullanılan, görünürde buharlaşmayan, adeziv ve su geçirmeyen malzeme.

Bitümlü Temel Tabakası: Bağlayıcı ve bağlayıcısız bir temel tabakası üzerine inşa edilen bitümlü bağlayıcılı sıcak karışım tabakası.

Bitümlü Bağlayıcı: Ana bileşeni bitüm olan bağlayıcıların tümünü kapsayan malzeme.

Bloklu Yol: Çıkıştan varışa kadar manevraya tabi tutulmadan gidilen yol.

Boy Kesit: Yol ekseninin düşey düzlemdeki iz düşümü. Kotlu yol ekseni.

Boyuna Devamlı Çizgi: Şerit çizgilerinde, trafikte seyir halinde taşıtların önündeki araçları geçmemeleri gerektiğini belirten çizgi.

Boyuna Eğim: Yol güzergahında yol ekseni boyunca, yola verilen eğim.

Boyuna Kesikli Çizgi: Trafikte seyir halinde taşıtların önündeki taşıtları geçebileceklerini belirten çizgi.

Boyuna Paralel Devamlı İki Çizgi: Seyir halinde her iki yöndeki trafikte de öndeki araçların geçirilemeyeceğini belirten çizgi.

Bölünmüş Yol: Bir yöndeki trafiğe ait taşıt yolunun bariyer ya da çizgilerle belirli şekilde diğer taşıt yolundan ayrılmasıyla meydana gelen karayolu.

Buldozer: Özellikle yol yapımında kullanılan, kepçesindeki bıçakla toprağı yarıp tümsek ve çıkıntıları kürüyen, kaldırdığı toprağı ileri sürükleyerek yeri düzenleyen tekerlekli veya paletli kuvvetli makine.

Bulvar: Yerleşim yeri içindeki geniş, trafikte gidiş geliş yönleri ayrılmış geniş cadde.

Buzla Mücadele: Yağan karın ya da yol sathındaki nemin ve suyun buzlanmasını önlemek amaçlı tuz ya da tuz aşındırıcısı ile yapılan çalışma.

Cadde: Yerleşim yeri içindeki geniş ve uzunca sokak. Ana yol

Cep: Taşıtların kısa süreli duruşları için faydalandıkları belirli uzunluktaki genişletilmiş yol kısmı.

Cep Alanı: Otobüs duruklarının rahat kullanımı için duraklarda otobüs giriş ve çıkış yerleri.

Çelik Ağ: Taşıt yoluna şevlerden taş, kaya vb. cisimlerin düşmesini engellemek amacıyla kullanılan ağ.

Çelik Kafes Kirişli Köprü: Değişik tiplerdeki profilli demirlerin üçgenler oluşturacak şekilde levhalara bağlanması suretiyle imal edilen ana kirişlerle yapılan köprü sistemi.

Çelik Kirişli Köprü: Kirişleri çelik malzeme ile yapılan köprü.

Çevre Yolu: Transit trafiğin kent merkezine girmeksizin geçişini sağlamak amacıyla yapılan ve kenti kuşaklayan karayolu.

Çift Tamburlu Asfalt Silindiri: Metal yüzeyli iki adet silindire sahip asfalt düzleme aracı. Çift bandajlı yol silindiri.

Çok Hatlı Yol: Çift hatlı, üç hatlı, dört hatlı yol.

Çok Şeritli Yollar: Her bir yöndeki trafik için en az iki şeridi bulunan ve 3 km’den daha kısa olmamak koşuluyla trafiğin periyodik olarak kesintiye uğratılabileceği erişim kontrolsüz veya yarı kontrollü karayolları.

Çökme: Asfalt yol kaplamasında çatlakları kapsayan veya kapsamayan ve esas kaplama sathına nazaran alçakta kalmış nispeten küçük boyuttaki yerin durumu.

Damper: Bir şasinin üzerine takılmış, inip kalkan kasası olan, kendinden hareketli, yükün boşaltılmasını sağlayan mekanizma.

Dolgu: Yol gabarisinin, proje düşey hat, kırmızı hat kotlarına uygun olarak yerleştirilebilmesi için doğal zemin ile yol üst yapı arasında kalan kısım. Toprak doldurma işlemi.

Donma: Soğuğun etkisi ile katı hale gelme, buz tutma.

Dönel Kavşak: Trafiğin bir orta ada etrafındaki platformda tek ve saat ibresinin aksi yönünde hareket ettiği üç veya daha fazla yolun birleşmesiyle oluşan eş düzey kavşak.

Ekskavatör: Kazma ve yükleme makinesi

Elevasyon:  Köprü ayağı, menfez ve köprü ayaklarında temel ile mesnet bankı arasındaki kısım.

Enine Yol Izgaraları: Yolu enlemesine keserek yağmur suyunun drenaj sistemine girmesini sağlayan yol.

En Kesit: Yol gövdesi tabakaları ve elemanlarının yeterli genişlikte bir arazi kullanımını da kapsayacak şekilde eksene dik düşey düzlem ile ara kesiti.

Eş Düzey Kavşak: İki veya daha fazla karayolunun aynı düzlemde kesişmesi sonucunda  oluşan kavşak türü.

Faaliyet Raporu: Herhangi bir alanda faaliyet gösteren bir kuruluşun belli bir dönemdeki çalışma ve faaliyetlerini içeren rapor.

Farklı Seviyeli Kavşak: İki veya daha fazla karayolunun farklı düzlemlerde kesişmesi ile oluşan kavşak.

Finişer: Asfalt beton serme ve sıkıştırma makinesi.

Fork Lift: Yüklerin istiflenmesinde ve kısa mesafe taşımalarında kullanılan yükü kaldırma ve indirme ayrıca da taşıma özelliğine sahip olan özel donanımlı araç.

Gabari: Taşıtların karayolunda köprü, kemer, tünel vb. yerlerden tehlikesiz geçebilmeleri için uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirten ölçüler.

Geçiş Görüş Mesafesi: İki şeritli yollarda bir taşıtın diğer bir taşıtı güvenli bir şekilde geçebilmesi için zıt yönde seyreden taşıtlar arasındaki emniyetli mesafe.

Geçiş Hakkı: Yayaların ve araç kullananların diğer yaya ve araç kullananlara göre yolu kullanma sırasındaki öncelik hakkı.

Geçiş Üstünlüğü: Görev sırasında belirli araç sürücülerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak şartı ile trafik kısıtlama veya yasaklarına bağlı olmamaları.

Geçiş Yolu: Araçların bir mülke girip çıkması için yapılan yolun, karayolu üzerinde bulunan bölümü.

Gizli Buzlanma: Yol yüzeyinde çok ince bir tabaka oluşturan, şeffaf olması dolayısıyla asfalt renginden ayırt edilemeyen buzlanma biçimi.

Görüş Mesafesi: Karayolu güvenliği açısından sürücülerin kendi şeridinde seyir halindeyken ilerisinde beklenmedik bir objeyle karşılaştıklarında, kontrollü manevra yapabilmelerini sağlayacak mesafe.

Greyder: Tesviye işlerinde şev meyillendirme, hendek kazma ve yol yapımı için kullanılan çok amaçlı makine.

Güzergah: Karayolunun harita üzerinde takip etmiş olduğu yatay hat. Yol boyu.

Hafriyat: Toprak kazma, toprak çıkarma.

Izgara: Pisliklerin su yollarını tıkamasını önlemek veya havalandırmak amacıyla su yollarının havalandırma çıkışları üzerine konulan, kafesli veya parmaklıklı demir kapak.

İkaz Yeleği: Fosforlu şeritleri bulunan özel yelek.

İki Yönlü Yol: Taşıt yolunun, her iki yöndeki taşıt trafiği için kullandığı yol.

İş Güvenliği: İşçilerin iş ortamında karşılaşabilecekleri tehlikeleri, yok edilmesi veya azaltılması için getirilen yükümlülüklerden oluşan teknik kuralların bütününü ifade eden, iş kazaları ve meslek hastalıklarını azaltan bilim dalı.

İş Güvenliği Uzmanı: İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere ilgili bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip mühendis, mimar veya teknik eleman.

İş Makinesi: Yol, inşaat makineleriyle benzeri tarım, sanayi, bayındırlık, milli savunma ile çeşitli kuruluşların iş ve hizmetlerinde kullanılan iş amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar monte edilmiş, karayolunda insan, hayvan, yük taşımasında kullanılmayan motorlu araç.

İş Sağlığı ve Güvenliği: İşyerlerinde işin yürütülmesi esnasında çeşitli nedenlerden kaynaklanan, insan sağlığına ve çevreye zarar verebilecek koşullardan korunmaya yönelik inceleme ve uygulamalar bütünü.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu: İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere elli ve daha fazla çalışanı olan, 6 aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı tüm işyerlerinde kurulmak zorunda olunan kurul.

İşaret: Yol kaplaması, bordür, ada, refüj, oto korkuluk gibi karayolu elemenları üzerine çizilen çizgi, ok, yazı, sayı ve şekiller.

İşaret Levhası:  Sabit veya taşınabilir bir mesnet üzerine yerleştirilmiş ve üzerindeki sembol, renk ve yazıyla özel bir talimatın aktarılmasını sağlayan trafik tertibatı.

İşaretleme: Taşıt yolu ile bordür, ada, ayırıcı, oto korkuluk gibi karayolu elemanları üzerindeki belirlenmiş renklerde çizgi, şekil, sembol, yazı, yansıtıcı vb. şeylerin yardımıyla özel bir talimat, bilgi veya uyarının aktarılmasını sağlayan tertibat.

Kaba Izgara Yapısı: Atık su alma ve sirkülasyon yapılarının, atık su alma girişinde, kaba atık malzemelerinin tutulması maksadıyla imal edilmiş üstü açık yapılar.

Kaldırım: Yollarda taşlarla yapılan döşeme.

Kanal: Suyun belirli bir doğrultuda akmasını sağlayan doğal ya da yapay oluşum.

Kanivo: Yol yüzeyine düşen yağmurun, bordür kenarında toplanıp yol boyunca aktığı yer.

Kar Bıçağı: Taşıta monte edilen kar küreme bıçağı.

Kar Mücadelesi: Kış programına dahil yolların trafiğe açık bulundurulması için yapılan çalışmaların tümü.

Kar Rotatifi Kamyon: Karı püskürterek ve yol platformunun dışına atarak temizleyen kamyon.

Karayolu: Trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, yol, otoyol, köprüler vb. yapı ve alanlar.

Karayolu Kapasitesi: Mevcut yol, trafik ve kontrol koşulları altında verilen bir zaman süresinde, bir şerit veya bir platformun belli bir kesiminden, kabul edilebilir ölçüler içinde geçmesi beklenen azami taşıt sayısı.

Karayolu Sınır Çizgisi: Yolun sağ ve sol taraflarında bulunan ve yolun sınırlarını belirten çizgi.

Karayolu Yapı Yaklaşma Mesafesi: Karayolu kenarında yapılacak olan tesislerin nitelik ve nicelikleri kanun ve yönetmelikleri göre değişen karayolu sınır çizgisine yaklaşabileceği en kısa mesafe.

Karayolu Yapısı: Karayolunun kendisi ile karayolunun üstünde, yanında altında veya yukarısındaki ada, ayırıcı, oto korkuluk, istinat duvarı, köprü, tünel, menfez vb. gibi yapılar.

Kavşak: Çeşitli yönlerden gelen iki veya daha fazla trafik yolunun birbiri ile birleştiği, ayrıldığı veya kesiştiği ortak alan.

Katlı Kavşak: Kesişme noktasında buluşan yolların farklı düzlemlerde ve yüksekliklerde olduğu kavşak.

Kazıcı Yükleyici: Traktör gövdesi üzerinde, önünde yüklemeyi sağlayan kepçe, arkada kazıcı kısımda oluşan iş makinesi.

Kenar Çizgisi: Kaplama üzerinde karayolu şeridinin dış sınırını gösteren çizgi.

Kenar Dikmesi: Yolun doğrultusunu ve kenarlarını göstermek üzere, yol kenarlarına belirli aralıklarla yerleştirilen eleman.

Kenar Hendeği: Yol yüzeyi ve yakınından gelen yüzeysel suların toplanıp yol boyunca aktığı kısım.

Kenar Taşı: Yol platformunun sınırlarını ve yolun gidiş yönünü göstermek üzere, yol kenarına belli aralıklarla yerleştirilen ışık yansıtıcı eleman.

Kış Programı: Bakım altında tutulan karayollarının kış mevsiminde trafiğe açık bulundurulması için uygulanan program.

Kış Programı Haritası: Kış programındaki yolların önem derecelerine göre, sürekli açık tutulacak yollar ve imkan bulundukça açık tutulacak yollar olarak belirlendiği harita.

Kompaktör: Genellikle toprak, sıcak asfalt gibi küçük çaplı zemin ve yol kaplama malzemelerini sıkıştırmak için kullanılan makine.

Kompresör: Yol yapımında dökülen çakılları, kumları bastırıp sıkıştırmak için kullanılan ağır silindirli araç.

Kontrol Mühendisi: İş başında idareyi temsil etmek üzere yetkilendirilerek atanan, işin yapılışını ve kullanılan malzemelerin proje ve şartnamelerde istenilen nitelikte olup olmadığını kontrol eden, danışma veya kontrollük birimi.

Korkuluk: Köprü, merdiven, balkon gibi düşme tehlikesi olan yerlerin kenralarına dikilen alçak duvar ve parmaklık.

Kot: Herhangi bir noktanın belirli bir düzleme göre alçaklık veya yüksekliği.

Kot Kesit: Planlanmış bir zeminde, yapılacak olan  bir yapının, yol veya belirlenmiş bir alana göre zemin kotlarını alarak, yapılacak olan yapının yüksekliğinin belirlenmesi.

Köprülü Kavşak: İki veya daha fazla yolun, hareket halindeki trafiği etkilemeden, farklı düzlemde kavşak köprüsü ile meydana getirilmiş bağlantı yolu sistemi.

Kör Yol: Bir tampon tesisi ile son bulan ve devamı olmayan yol.

Lastik Tekerlekli Dozer: Önünde geniş bir bıçağı olan, toprak tesviyesinde kullanılan, lastik tekerlekli bir iş makinesi.

Lastik Tekerlekli Ekskavatör: Değişik seviyelerdeki zemini sınırlı miktarda kazmak, gevşek malzemeyi ya da kazılmış toprağı bir yere yığmak ya da yüklemek için kullanılan lastik tekerlekli iş makinesi.

Lastik Tekerlekli Silindir: Asfalt sıkıştırmasının ön ve arka kısmında bulunan genelde yedi veya dokuz adet olmak üzere belirli sayıda lastik tekerleklerden oluşan silindir.

Lastik Tekerlekli Traktör: Belirli şartlarda römork çekebilen, ancak ticari amaçla taşımada kullanılmayan tarım aracı.

Lastik Tekerlekli Yükleyici: Malzemeyi bir yerden alıp başka bir yere yüklemek için kullanılan makine.

Lokasyon: Yer, konum, mevki belirleme.

Lowbed: Yerden yüksekliği azaltılmış, ağır taşımalar için özel römork.

Mazgal: Yağmur sularını kanalizasyon şebekesine çekmek için kullanılan üzeri parmaklıklı demirle kapatılmış delik.

Mıcır: Tek boy, kırılmış, köşeli taş malzeme.

Mıcır Serisi: Yüzeysel kaplamalarda mıcır serimin de kullanılan bir araç veya ekipman.

Oto Korkuluk: Bir yolun kenarına ya da gidiş ve dönüş şeritlerinin ortasına yatay olarak yerleştirilen metal ya da beton kiriş.

Paletli Delici: Kaya delme makinesi.

Paletli Dozer: Önünden geniş bir bıçağı olan, toprak tesviyesinde kullanılan paletli iş makinesi.

Paletli Ekskavatör: Değişik seviyelerdeki zemini sınırlı miktarda kazmak, gevşek malzemeyi ya da kazılmış toprağı bir yere yığmak ya da yüklemek için kullanılan paletli iş makinesi.

Panel Köprü: Yıkılan köprünün yerine yenisi yapılıncaya kadar trafik akışının kesintiye uğramaması için yapılan geçici köprü.

Periyodik Bakım: Belirlenmiş zaman aralıkları ile tekrarlanan, takvime bağlı bakım.

Peron: Yolcu platformu

Platform: Karayolunun taşıt yoluyla yaya yolu veya banketinden oluşan kısmı.

Rampa: Farklı düzeydeki iki platformu birbirine bağlayan yol kesimi. Arazi karayolu veya demiryolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü.

Refüj: Orta kaldırım. Taşıt yollarını veya yol bölümlerini birbirine ayıran bir taraftaki taşıtların diğer tarafa geçmesini engelleyen karayolu yapısı veya trafik tertibatı.

Refüj Hendekleri: Bölünmüş yolların eğimli kesimlerinde, refüje doğru akan platform yüzey suyu ile kendi yüzey suyunu toplamak amacıyla refüjde boyuna teşkil edilmiş olan hndekler.

Reglaj: Stabilize yollarda yolun engebeli kısmının düzeltilmesi, çukurların doldurulması, şevlerin açılması ve yol çevresindeki bitki ve kayalıkların temizlenmesi; asfalt yollarda şev açılması, çevre temizliğinin yapılması.

Ripaj: Yol güvenliğini sağlamak, yapı ve toprak işlerini azaltmak amacıyla yol ekseninin enine kesit içinde kaydırılması.

Rodmiks:  Asfalt plentinde veya yola karıştırma sonucunda elde edilen bakım malzemesi.

Rögar: Yol yüzey sularını yer yer ana drenaj kanalına boşaltmak için bordür kenarına yapılan tesis. Kanalizasyon veya diğer su giderleri için belli aralıklarla açılan, genellikle içinde veya giden akıntının yönünü değiştiren ya da kotunun ani düşüş ve çıkış yapmasını sağlayan, çoğunlukla silindirik veya dikdörtgen olarak açılan ve tıkanmalar sırasında müdahale edilebilecek olan yer altı boşlukları.

Sathi Kaplama: Temel tabakası üzerine, belirli özellikteki bitümlü bağlayıcı ve agreganın birbiri peşi sıra serilip sıkıştırıldığı kaplama türü.

Siyah Buz: Yol yüzeyinde çok ince bir tabaka oluşturan, şeffaf olması dolayısıyla asfalt renginden ayırt edilemeyen buzlanma biçimi.

Siyah Kot: Karayolu güzergahı üzerindeki herhangi bir noktanın doğal arazi kotu. İmar planında gösterilen yolun doğal zemini.

Stabilite: Asfalt kaplamanın bozulmaya karşı gösterdiği direnç.

Stabilize Yol: Granürler alt temel tabakası kalınlığı en az 20 cm ve granüler temel tabakası kalınlığı en az 10 cm olarak inşa edilen yol.

Şehir İçi Yolu: Yayaların raylı sistem dışındaki motorlu ve motorsuz taşıtların hareket ettiği, diğer yollardan farklı olarak gerekli her türlü teknik alt yapı tesislerine sahip yol.

Şerit: Taşıtların bir dizi halinde güvenli seyredebilmeleri için taşıt yolunun çizgilerle ayrılmış bölümü.

Şerit Çizgisi: Kaplama üzerinde trafik akım şeritlerini birbirinden ayıran ve şeritlerin iç sınırlarını gösteren çizgi.

Şerit Geçme: Bir ana caddenin uzunluğu boyunca oluşan, büyük kısmı ticari amaçlı yoğun yapılanma.

Şev: Yolun doğul arazi ile bağlantısını sağlamak için yarma ve dolgularla oluşturulan eğimli yüzey.

Tali Yol: Genel olarak üzerindeki trafik yoğunluğu bakımından bağlandığı yoldan daha az önemde olan yol.

Taş Mastik Asfalt: Kaba agrega danelerinin birbirine temasının sağlandığı bir iskelet ile boşlukları dolduran ince agrega, filler ve bitümlü bağlayıcıdan oluşan aşınma tabakasında kullanılan bir sıcak karışım.

Tek Yönlü Karayolu: Taşıt yolunun yalnız bir yöndeki taşıt trafiği için kullandığı karayolu.

Terasman: Toprak düzlemesi, toprak kazma ve taşıma işleri.

Tırmanma Şeridi: Karayolunda eğimin yüksek olduğu kesimlerin çıkış yönünde kapasite ve trafik güvenliğini artırmak amacıyla ağır taşıtların kullanmaları için yapılmış olan ilave şerit.

Timsah Sırtı Çatlaklar: Trafik yükleri altında asfalt kaplama tabakasının yorularak taşıma gücünü kaybetmesi sonucunda, yol kaplamasında, timsahın sırtına benzeyen bir çok küçük bloklar teşkil edecek şekilde meydana gelen çatlaklar.

Tip Enkesit: Yolun standart kesimini temsil eden detay ölçüleri verilmiş enine kesit.

Toplayıcı Yol: Ana yolun bitişiğinde ve ona paralel, yöresel trafiği toplayıp dağıtmaya yarayan servis yolu.

Toprak Yol: Stabilize edici maddeler ile takviye edilip su geçirmez ve daha mukavim hale getirilmiş veya tesviye ile gerekli enkesit şekli verilmiş doğal yol.

Topuk Hendekleri: Yolun dolguda teşkil edildiği kesimlerde, kenar, palye, kafa ve refüj hendeklerinden, dren boruları ve kollektörlerin enine deşarjından, bordür düşüm oluklarından, dolgu şevinden ve arazi eğiminin dolguya doğru olduğu kesimlerde araziden gelen suları toplayarak menfezlere veya derelere boşaltan drenaj yapısı.

Tranşe: Altyapı tesislerinin içine yerleştirildiği ve üstünün usulüne göre kapatılarak eski haline getirilmesi gereken her türlü hendek ve çukur kazısı.

Tranşe Ruhsatı: İlgili kurumca verilen tranşe izni.

Tretuvar (Trotuvar) : Yaya kaldırımı, kenarlık.

Tuz Serici: Kar ve buz mücadelesinde kaplama üzerine tuz sermede kullanılan bir araç veya ekipman.

Üst Geçit: Karayolunun diğer bir karayolu veya demiryolunu üstten geçmesini sağlayan yapı. Trafik akışını kesmemek için bir yolun üstünden geçirilen köprü biçiminde üstü açık geçit.

Üst Yapı: Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü.

Yağmur Suyu Drenajı: Yağmur suyunu ve yüzeysel akışı taşıyan boru ve acık kanallarla, ızgara gibi yüzeysel akışın yağmur suyu taşıyan kanallara girmesini sağlayan yapıların meydana getirdiği hidrolik sistem.

Yağmur Suyu Kanalı: Yağış sularını, yüzeysel suları ve drenaj sularını taşıyan kanal.

Yama Çalışması: Bir yol kaplamasındaki küçük, lokal onarım.

Yan Geçit: Taşıt dolaşımını kentte belirli bir bölgenin dışına çekmek amacıyla, o bölgeye teğet olarak geçirilen ve anayola iki ucundan bağlanan yardımcı yol.

Yan Yol: Otoyolların kenarında, yerleşim alanları arasında ulaşımı sağlayan, ayrılmış özel yol.

Yaya Alt Geçidi: Yayaların taşıt trafiğinin tehlikeleri ile karşılaşmadan yolun karşısına geçebilmeleri için trafik akışını kesmeden başka bir yolun altından geçirilen yol.

Yaya Geçidi: Bir yolun iki yanını basamaklarla yükseltilmiş bir bağlantı ile birleştiren ve yayaların yoldaki taşıt trafiğinin tehlikeleriyle karşılaşmadan karşıdan karşıya geçmelerini sağlayan yol.

Yaya Kaldırımı: Karayolunun taşıt yolu kenarı ile gerçek ve tüzel kişilere  ait mülkler arasında kalan ve sadece yayaların kullanımına ayrılmış olan kısım.

Yaya Köprüsü: Yalnız yayalar için yapılan köprü.

Yaya Yolu: Kaldırım veya tretuvar. Yalnızca yayaların kullanılmasına ayrılan yol.

Yol: Kara ulaştırma araçlarının gidiş gelişini sağlamak amacıyla ortaya getirilen yapının bütünü.

Yol Altyapısı Tabanı: Yol altyapısının oturduğu tabi zemin yüzeyi veya iyileştirilmiş tabi zemin yüzeyi.

Yol Bakım: Yol ve yol ile ilgili bir tesisin ön görülen görevi sürekli olarak yerine getirmesini sağlamak amacıyla orijinal yapısının korunması için yapılan çalışma.

Yol Boyu Gelişimi: Yolun çevreye olan olumsuz etkisini en az düzeye indirmek, güvenli trafik akışının sağlanmasına yardımcı olmak, estetik bir görünüm oluşturmak ve yolun araziye fonksiyonel olarak uyumunu sağlamak için yapılan işlemler.

Yol Bozukluğu: Yolun alt veya üst kısmındaki olumsuzluklar neticesi yolun geometrik özelliklerinin toleranslar dışına çıkması.

Yol Çalışması: Yolda bakım, onarım vb. işler için yapılan her türlü çalışmaya verilen ad.

Yol Butonu: Taşıt yolu üzerine yapıştırmak ve çakmak suretiyle yerleştirilen, kullanış yerine göre çeşitli rengi ve yansıtıcı özelliği olan elemanlar.

Yol Çizgi Makinesi:  Yol üstü yatay işaretleme yapan makine.

Yol Durumu: Bakım altındaki yolların her mevsiminde sürekli trafiğe açık bulundurulmasının izlenmesi, durumun güncel rapor edilmesi.

Yol Üst Yapısı: Trafik yükünü taşımak üzere yapılan ve kaplama, temel, alt temel tabakalarını içine alan yol yapısı.

Yol Zemini: Yolun üzerine geldiği doğal tabaka.

Yüklenici: Üzerine ihale yapılan ve sözleşme imzalanan istekli.

Zift: Katran ve diğer organik maddelerin buharlaşmasından veya damıtılmasından elde edilen, kolay kırılan, az ısı ile eriyen, katı, siyah, parlak madde.